Malumunuz her geçen gün birileri koltuğundan ediliyor.Dün önünde makamına olan değerden ötürü saygı duyduklarımız Fetö yapılanması nedeniyle görevlerinden uzaklaştırmakta ve meslekten ihraç edilmektedirler.
15 Temmuz gecesi bir ihanet gecesi idi.Ve bu ihanet girişiminin planlayıcılarıyla dirsek temasında bulunanlar da dahil olmak üzere devletin bağımsız hakim ve savcıları vasıtasıyla işlemleri yapılmakta.
Bazı bakanlıklar ve kurumlar ihbar yoluyla açığa alırken,bazı bakanlıklar ve kurumlar da deliller üzerinden bu işlemi yapmaktadır.Tabii ki bu örgüte üye olan kim varsa derhal devlet kurumlarıyla ilişikleri kesilmelidir.Zerre kadar iltimasımız söz konusu olmasın.Ancak;bu süreç çok sıkıntılı bir süreç.Görevden almalar arasında masum olanların mesleklerinden alınmaları onların gurur ve onuru ayaklar altına alabilir,toplum içerisinde terör örgütü mensubu yaftası almalarına yol açabilir,hatta en vahimi intihara sürükleyebilir.Olmaz demeyin OLUR!
Daha dün Ergenekon ve Balyoz gibi davalar ile ordumuzun onurlu askerleri toplum tarafından hain ilan edilip,Silivri'de yıllarının kaybolmasına neden olundu.Kimler tarafından bu yapılanma tarafından!
Bu yüzden hassas olmalıyız.Çünkü; sahte cemaat ile bağlantısı olmayanların ifitraya kurban edilip hayatları karartılabilir.Neden mi?
Bakıyoruz ki, demokrasi mitinglerinde en ön saflarda yer alan kişiler dahi içeri alınmakta.Bunların kendilerini kamufle etmeye çalıştıkları ortamda , suçsuz yere mesleklerinden alıkonunanları görmemek mantıksız olur.
Hem ben hala bu ülkenin cumhurbaşkanının yalnız bir lider olduğunu düşünüyorum.Her ne kadar esnaf,sanayici,iş adamı,eğitimci,akademisyen,memur,yargı mensubu,asker ayağı büyük oranda bertaraf edilmiş olsa da bu yapılanmanın kısa süreli bir zaman diliminde biteceğine inanmıyorum.Burada Yeni Şafak Gazetesi yazarı Sayın Yusuf Kaplan'ın iddiası hiç de hafife alınacak bir durum değil. Aşağıda bu iddiayı paylaştım.
FETÖ'YLE MÜCADELENİN ATLANMAMASI GEREKEN AYAĞI: PARTİLER!
FETÖ'yle mücadelede atlanmaması gereken ama atlandığını gözlemlediğim çok hayatî bir nokta var:
FETÖ'yle mücadeleyi AkParti hükümeti ve kadroları yapıyor esas itibariyle, öyle değil mi?
FETÖ'yle mücadelenin başımıza yeni bir çorap örmesini önlemek için bu mücadeleyi stratejik ve dikkatli bir şekilde götürmek gerekiyor.
Şunu söylemek istiyorum: FETÖ'yle mücadeleyi yürüten AkParti, artık daha fazla gecikmeden AKParti'deki (dolayısıyla diğer partilerdeki) kripto FETÖ'cüleri temizlemezse, FETÖ'cüler, FETÖ'yle ilgisi olmayan ve FETÖ'nün temizlemeyi düşündüğü önemli isimleri temizleyecekler...
Meselenin püf noktası burası: Kripto FETÖ'cüler, FETÖ'yle ilgisi olmayan hatta FETÖ'yle kıyasıya mücadele eden bazı isimleri temizlemeye başladılar bile...
Burada isim vermeyeceğim. Sadece şu kadarını söylemekle yetineceğim: Anadolu'dan teşkilatlardan gelen haberler çok tedirgin edici nitelikte. Bu gerçeği, Twitter'da bu şekilde dile getirdiğimde gelen tepkiler, verilen bilgiler ürküttü beni.
O yüzden önce temizliği yapacak kadroların içinden kripto FETÖ'cülerin temizlenmesi gerekiyor.
Yoksa hem tertemiz insanlar temizlenecek hem de daha önemlisi Erdoğan'ın etrafında kale gibi duracak kimse bırakılmayacak.
Bu son söylediğimi özelde AK Parti, genelde devlet yetkilileri dikkate alsınlar lütfen.
Tayyip Bey, yıllardır, “FETÖ'yle mücadele gevşek davranılıyor! Olmaz bu!" diye uyardı. Fazla anlatamamış olmalı ki, defalarca tekrarladı uyarısını.
Değerli okurlarım
Sizleri saygıyla selamlıyorum.