AVRUPA BİRLİĞİ’NE HAYIR – SHANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NE EVET


AB’nin daha doğrusu kendisini medeni gören,adalet dağıtıcısı gören ama aslında terör finansörü,terörist kucaklayıcısı ve de yüze gülüp arkadan iç çeviren sahtekar iki yüzlü batı Türkiye’nin kaç yıldır elinden geleni yaptığı özellikle son 10 yıldır göstermiş olduğu icraatları görmezden gelip kendini bilinmez hint kumaşı zanneden ama gelecek 50 yıl içinde yok olacağı tartışmasız olan bir topluluğa karşı HAYIR diyebilen bir ülke olduk. Peki gündeme getirilen ve sayın cumhurbaşkanımız tarafından dile getirilen SHANGAY nedir? Bunu irdelemeye çalışayım.
Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan tarafından 1996 yılında Şangay Beşlisi olarak kurulan ve 2001 yılında Özbekistan’ın da katılımıyla Şangay İşbirliği Örgütü adını alan ŞİÖ, zengin doğal kaynaklara (uranyum, altın, doğalgaz, vb.) ve dünya nüfusunun yaklaşık yarısına sahiptir. Gözlemci statüsündeki Pakistan, Hindistan, İran ve Moğolistan gibi ülkelerin hepsinin veya bir kısmının gelecekte tam üye olmasıyla örgütün dünyadaki ağırlığı daha fazla artacaktır. ŞİÖ’nün ne tür bir birliktelik olduğu konusunda belirsizlikler olduğu iddia edilse en fazla ilerleme göstereceği alanlardan birisi ekonomi ve ticaret olarak gözükmektedir. Interbank, Şangay Kalkınma Fonu ve Şangay İş Kurulu’nun oluşturulması ile Merkezi Asya Ortak Pazarı gibi ekonomik hedefler, mevcut ve olası üye ülkelerin farklılaşan kaynak ve becerilerinin kaynaşmasını sağladığı ölçüde sinerjik bir etkiyle ekonomi ve ticaret alanında önemli gelişmelere neden olacaktır. Bunun dışında ŞİÖ’nün kültür ve güvenlik alanında faaliyetleri bulunmaktadır. ŞİÖ yetkilileri zaman zaman askeri amaçlı bir birlik olmadıklarını söylese de uçaklarla gerçekleştirilen anti-terör tatbikatlarının işaret ettiği gibi, ŞİÖ bu alanda da gelecekte adım atma potansiyeline sahiptir. Türkiye’nin ŞİÖ ile daha yakın ilişkiye girmesinin hem kendisine hem de ŞİÖ ve diğer ülkelere faydalı olacağını savunanların öne sürdükleri bazı savlar şunlardır: Türkiye’nin olası ŞİÖ üyeliği Türki cumhuriyetlerle ekonomik, sosyal ve kültürel yakınlaşmaya katkıda bulunacaktır. Örgütün şimdiki üç üyesi ile Türkiye’nin derin tarihi ve kültürel bağları bulunmaktadır. Ayrıca petrol ve doğalgaz kaynaklarının dünyaya açılmasında önemli bir enerji koridoru olmak isteyen Türkiye hem bu amacı doğrultusunda hem de sanayisinde ağırlıklı olarak kullandığı doğalgaza erişimde daha avantajlı bir konumda olacaktır. Dünyada pazarlama açısından en önemli gelişmelerden birisi Çin ve Hindistan gibi ülkelerdeki, gelirleri ve ihtiyaçları hızla artan orta kesimdir. Türkiye ŞİÖ ile yakınlaşarak hem nüfus olarak hem de artan gelir gücüyle büyük bir pazarla daha yakın ilişkiye geçmiş olacaktır. Türkiye’nin ŞİÖ’ne olası faydalarıyla ilgili olarak şu hususlar ele alınmaktadır: Öncelikle, kendi içinde hassas dengeler ve ilişkiler ağı içinde gelişimine devam eden örgütün Batı ile ilişkilerinde de benzer bir dengeleme unsuru olarak Türkiye’den yararlanabileceği öne sürülmektedir. İkinci olarak ŞİÖ içindeki Türki cumhuriyetler için Türkiye daha fazla ekonomik ve sosyal katkı sağlama imkanı bulacak ve çeşitli alanlarda rol model olabilecektir. Son olarak, Türkiye ŞİÖ’nün başta Rusya ve Çin olmak üzere tüm üyeleriyle sorunsuz ve olumlu ilişkiler
yürütmeye çalışmakta ve Örgütün finansal ve stratejik açıdan kilit bir müttefiki
olma potansiyeline sahip gözükmektedir.
Türkiye şayet üye olma yolunda çekimser kalırsa ve ŞİÖ de Türkiye’nin
olasıüyelik çabalarına sıcak bakmasa bile iki tarafın da kaçınamayacağı gerçek
şudur: ŞİÖ güçlendiği ve genişlediği sürece sınırlarına komşu olduğu ve Avrupa
ile arasında bir köprü gibi uzanan Türkiye ile daha yakın ilişkilere girmek
durumundadır.Ancak son birkaç gün içerisinde örgüt Türkiye’nin katılım
düşüncesini olumlu görmüş ve Rusya ve Çin’den olumlu sinyaller gelmeye
başlamıştı. Bunun en bariz örneği de 2017 yılı Enerji Kulübü Başkanlığı’nın
ülkemize verilmesi oldu.
Peki kaçan balık büyük olur mu?
Balıktan kasıt AB. AB ‘nin geleceği olsa hiç kuşkusuz İngiltere referandum ile
ayrılmazdı.Bu bir örnek tabii ki.
Türkiye’nin AB ile uzun süreli yolculuğu her iki tarafa da önemli faydalar sağlamış
olsa da giderek zorlaşmakta ve özellikle Avrupa’daki halkların geçmişten gelen
önyargılarına takılmaktadır. Son yıllarda izlediği barışçıl ve dışa açık politika
paralelinde Türkiye dış ekonomik ilişkilerinde de çeşitlilik aramaktadır. Bu arayış
ülkenin dış ticaret verilerinde ve yöneticilerinin sözlerinde kendisini
göstermektedir. AB dışında dünyadaki başlıca entegrasyon ve örgüt seçenekleri
arasında Türkiye için yakınlaşma olasılığı bulunanlar birkaç tanedir. Bunlar içinde
dünyayı birden fazla kutuplu hale getirme potansiyeli olan tek örgüt de ŞİÖ
olarak göze çarpmaktadır.